Susmak, tehlikeli bir tercihdir. Beynin, kalbin, üstünü örtmek.
Kelebekleri kitap arasında kurutanlar iyi bilir, ömrün nasıl kurutulduğunu.
Hayata katlanamadığını, kendini öldürenlere de saygı duymadığını
söylüyorsun. Bazen kendini öldüreceğini de söylüyorsun. Kafan çok
karışık olmalı. Ömrünü böyle böyle kurutuyorsun. Gitmek
istediğin bir yer var. Neresi olduğunu bilmiyorsun. Tek bildiğin varmak
istediğin yer ile vardığın yer arasında ki kilometrelerce mesafeyi
aklına sığdıramadan, bedenini, eni 1.25 mt. boyu ise 2.25 mt. olan
kabire sığdıracakları. Bu beynimi acıtıyor.
Rahmime tutunup
yaşamanı istemek benim hatamdı. Ne zaman yaralarıyla uluyan bir insan
görsem kendimi anne ilan ediyordum. Bir kadın olarak bana tutunmak
istediğini göremedim. Bir insan olarak bana tutunmak istediğini de
göremedim. Sahi bana tutunmak istedin mi ?
Göğsümü deldin. Benim
kadar sevmediğini anladığında, seni çok güzel sevmiş olmam beni öldürmek
zorunda olduğun anlamına gelmiyordu. Bu bir yarış değildi.
Dünyanın durduğu nadir bir andı ve yanımda sen vardın. Bu açıklanabilir
bir durum değil. O an sadece “Allah’ım lütfen bu kez…” diye dua ederken
sesin bölmüştü. Seni öperken dua etseydim, dünya kaldığı yerden dönmeye
devam etmezdi ve en önemlisi duamı tamamlasaydım kabul olabilirdi.
Sana göre düz bir adamdın, bana göre düpedüz çocuk. Denge
sağlayamadığımız tahterevalli’nin üzerinden aynı anda atlamayı tercih
etmek bizim için doğru bir seçim olabilirdi ama daha yüksek bir konumdan
birbirimizi itmenin verdiği hazzı vermezdi.
…
Çiğdem Taş
"Neden hep çiçek çizer insan?" diye sordum Google'a. Bana seni gösterdi.
YanıtlaSilKeşke yazmaya devam etseymişsin.
Çok buruk içim şu an.