Kafeini severim. Ama saçlarımda var benim. ‘Yazmıyorum, öyleyse yokum.’
Beni yazıyorum için sevme. Hatta sen en iyisi beni hiç sevme. Ben, seni sevmem çünkü. Ve bu tamamen kişisel! Öyle algıla. Öyle kazı beynine. Ama saçlarımı sev.
Ne demiştim. Unuttum. Ha, kelimeler. Güçlüdür. Ama etkileri kısa sürer. Bir el size dokunur alır içiniz yaparsınız. Ama kelimelerde ellerini çeker beyninizden. Kimse yetmez.
Demem o ki yeni kelimelerin peşinden koşmayı sakın kesmeyin. Mümkünse ömrünüzü buna adayın. Çok değişik mertebelere yükseltir bu sizi. Adınızı unutursunuz bir kere İstanbul oluverirsiniz. Merkez sizsiniz. Pardon! Dilim sürüştü. Tanrı diyecektim. Tanrı sizsiniz.
Ben gibi dengesiz bir kadın çıkar sonra tam da tanrı olduğunuz sahneye. Tanrıyla dalga geçer ve sahneden atlar. Seyircilerle birlikte izler tanrının cinnetini.
Bu eğlencelidir.
Evet ama evde sakın denemeyiniz!
- Geçilen durak oldun mu?
- Oldum.
- Ha.
- Ne oldu peki şimdi.
- Bir şey olmadı.
- o_O
Not: Kötü bir kalp koleksiyoncuyla karşılaşırsanız. Hiç bir şey yapmadan öylece karşısında durun.
Çiğdem Taş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder